Prof. Dr. Fatih SATIL

Ceviz

Meyveler ve insan organları arasındaki şaşırtıcı benzerlikler

 

Tabiatta her şey duyup istifade etsin diye, kendi lisanınca insanoğluna bir şeyler söylüyor; bazen koku, bazen türlü türlü renkleri ve şekilleri ile sesini duyurmaya çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında, bazı meyve ve sebzeler ile organlarımız arasındaki benzerlikler çoğumuzun dikkatini çekmiş olmalıdır. Aslında dikkatli bakıldığında bu benzerliğin altında bizler için bir mesajın olduğu ve bu benzerliğin hiç de tesadüfî olmadığı görülecektir. Bu konuyla ilgili olarak, meyvelerin hangi organa benziyorlarsa o organlara faydası olduğunu savunan bazı görüşler vardır. Bu noktada, bitkilerin şifası ile ilgili halen günümüzde de kabul gören “The Doctrine of Signatures–İşaretler veya imzalar doktrini” teorisi de doğayı okumak üzerine kurulu bir yaklaşım biçimidir.

 

Ceviz ile insan beyni arasındaki benzerlik

Ceviz, bu konuda hepimizin aklına ilk gelen meyvedir. Ceviz küçük bir beyin görünümündedir: Ceviz içi, koruyucu sert bir kabukla örtülmüştür tıpkı insan beyninin koruyucu sert bir kafatası ile örtülmesi gibi; Cevizin bu odunsu sert kabuğu açıldığında, kabuğun altındaki ceviz içinin iki eşit parça halinde olduğu dikkatimizi çeker, tıpkı insan beyninin iki yarımküreden oluşması gibi; En içteki ceviz içi; zarla çevrili kıvrımlardan oluşmuştur, tıpkı beyinde olduğu gibi. Tüm bunlara ek olarak, meyveler arasında içeriğinde Gümüş iyonu taşıyan tek meyve cevizdir. Enteresandır, gümüş iyonuna insan bedeninde ihtiyaç duyan tek organ da beyindir. Ayrıca ceviz beynin ihtiyaç duyduğu Omega 3, Omega 6, A, B ve E vitaminlerini de içerir.

 

Tüm bunlardan anlaşılıyor ki ceviz, hem görünüşüyle, hem de içerdiği besin ve mineralleriyle, adeta “Ben beyin için yaratıldım!” demektedir. O halde beyni kim yarattıysa, tıpkı beyne benzeyen cevizi yaratan da O’dur.

 

Cevizin Faydaları Saymakla Bitmez

Cevizde bulunan fitosteroller, bağışıklık sistemini güçlendirerek kalın bağırsak, göğüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korunma sağlıyor.

 

Cevizdeki yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti ve yüksek kan basıncını azaltıyor. Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor ve kalp atışlarında düzensizliği önlüyor.

 

Cevizin, antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi hastalıkların gelişimini erteleyebileceği veya azaltabileceği de ileri sürülüyor.

 

Günümüzde milyonların derdi olan Depresyona karşı savaşta da ceviz önemli bir yere sahip. Cevizin hafif antidepresan özelliği, içindeki ‘triptofan’dan kaynaklanıyor. Triptofan, beynimizde duygu durumunu kontrol eden önemli bir beyin kimyasalı olan serotonine dönüşerek etki yapıyor. Bu nedenle, yatmadan önce yiyeceğiniz yarım avuç içi kadar cevizin içindeki triptofan, iyi uyumanıza yardımcı olabilir.

 

Cevizdeki melatonin, beyin bezesi tarafından salgılanan melatoninin insan vücudunun kullanıma hazır formunu içeriyor. Melatonin, gece çalışan ve zaman farkından dolayı uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırabiliyor.

 

Ve sayamadığımız daha birçok faydası bulunan ceviz, aşırıya kaçmadan kararınca ve yerinde tüketildiği takdirde en büyük besin kaynağınız olacaktır.

 

Böyle ceviz gibi mucizevî meyvelerde hikmeti görmezlikten gelenlere ya da bütün bunların tesadüf eseri oluşmuş olduğunu söyleyenlere, bırakın bilim adamı demeyi akıl sahibi bir insan denebilir mi?

 

Günde kaç ceviz yemeliyiz?

Günlük yenmesi gereken ceviz miktarı, 30-50 gram arasındadır. Bu da 2-3 adet cevize tekabül etmektedir. Ceviz, aşırı tüketildiği zaman yani günde 4 taneden fazla tüketildiği zaman, vücut ihtiyacı olan kadarını depolayıp, arta kalan fazla yenilen kısmını ise kiloya ve yağa çevirecektir. Bu da vücut için oldukça zararlıdır.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu