CUMHURBAŞKANI SAHNEDE NEDEN BEKLEDİ
Özel davetli olarak katıldığım ve görüşlerimin önemsendiğinin söylenmesi ile mutlu olmuştum. ’Bu görüşler benim içinse mutlaka karşılık bulmalı’ diyerek Ankara’ya yola koyuldum. Bir kadın olarak, kadınlar için benimde söyleyeceklerim tükenmezdi. Programın konusu “İŞ’te Kadın Zirvesi” idi.
Kadına seçme seçilme hakkını veren Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, rahmet ve minnetle bir kez daha anıyorum. 5 Aralık kadınlar için özel bir anlam taşıyor. Ve gelelim bugüne, bugünkü iktidara, kadına bakış açısına; Ak Parti’nin kuruluşundan 14 yıllık iktidarı boyunca kadına verdiği öneme, değere…
Kadına sadece aile ve sosyal yaşamında değil özel, siyasal ve toplumsal yaşamında tanınan hakların hayata geçirilmesi adına yürüttüğü projeler ve programlardaki yer verişine dair teşekkür etmek bir kadın olarak en doğru olandır diye düşündüğüm için bu bağlamda teşekkür ediyorum kadınlarımız adına. Nihayetinde bu atılan adımlar sayesinde Kadın bakanlarımız, Kadın Belediye Başkanlarımız, kadın bürokratlarımız, kadın gazetecilerimiz, kısacası her alanda kadınlarımız var olabiliyor artık.
Bu adımlardan biri olan Ak Parti Kadın Kolları Genel Merkezi 2’nci Uluslararası İŞ’te Kadın programından bahsetmek istiyorum sizlere. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salona girişiyle kadınlardaki coşku daha da artış ve heyecan yaratmıştı ki hemen gözüme çarpan ilk ayrıntı şu olmuştu: ‘‘ İki başarılı kadın sunucu’’ vardı sahnede. Biri tekerlekli sandalyeye rağmen engelini aşmış ve elinde sunum kâğıtları ile hazırlık yaparken, bir diğeri ona hem yardım ediyor, hem de ortaklaşa sunuma hazırlanıyordu. Yaptılar da. Hem de deyim yerinde ise HARİKA yaptılar. Hal böyle olunca da, yazımın konusu için “Kadınlar başarıdan başarıya koşuyor” demek yerinde bir söz olur sanırım.
Uluslararası İş’te Kadın programında ‘kadın ve iş yaşamından tutun bir kadın olmanın varoluşu ve gerekliliğinin en üst seviyede saygı bulduğu bir platform oluşturulmuştu programda. Ve en önemlisi toplumda engelliye bakış artık değişiyordu. Onlara da yer veriliyordu. Ayrı gayrı yoktu. ‘‘Gözleri görmüyor, kulakları sağırmış, yürüyemiyor’’ diyerek; sadece vicdani bakmıyorduk eskiden olduğu gibi. Çünkü onlarda bu vicdani yaklaşımdan rahatsızlardı ve bu durum azda olsa aşılmıştı. Vicdan dediğimiz şey onlarda da vardı ve onlarda bizim başımıza gelen kötü bir olay karşısında üzülüyorlardı. Üzüldüğümüz herhangi bir olay da sizce bize bir engel değil miydi? Sözde de olsa Bedensel ve zihinsel engel haline gelip saatlerce dertlenmemize neden olmuyor muydu? Gerçek engel yaşamda neydi? Ak Parti Kadınları bu konuda fark yaratmıştı.
Bugün onlar adına da mutluyum. Onlar görmüyor ama bir görenden çok daha güzel gördüğünün başardıkları ve başaracaklarıyla ispatını yaşatıyordu. Zorluk herkes için vardı ve onlar zorlukların da ustası olmuşlardı. 3 Aralık Engelliler Gün Ve Haftasını geride bırakmış ve Seçme Seçilme Hakkının tanındığı bir günde kadın başarılarının önde geldiği bir programdaydım. 2. Uluslararası İş’te Kadın Zirvesi; İlham veren hikâyeleri ile zirvedeki kadınları ağırlıyordu. Birlikte istişare ediyor ve kadın olarak neredeydik nerelere geldik nereye gidiyoruz olgusunu sorguluyordu…
Kadınlar hayatın her alanında başarıdan başarıya koşarken, İş dünyasının da bu alanlardan biri olduğu kaçınılmaz bir gerçek. O kadınların kimi kaz yetiştiriyor, kimi bilim kadını. Kimi sanayici ya da siyasete atılmış. Hepsinin birbirinden değerli başarı öyküsü var. Türkiye batı da dahil olmak üzere onlarca ülkeden önce teslim etti bu hakkı sahiplerine. Çünkü kadının gücü de değeri de bu topraklarda her zaman bilindi. Kadının bu topraklarda ki gücüne dair en son örneği 15 Temmuz direnişinde yer alan kadınlarımız ile de yaşandı zaten. Programa katılan her kadın özeldi. Ödül alanlarsa özelden de özel. Hani Bülent Ersoy’un şu meşhur lafı ‘fevkaladenin fevkinde’ var ya tıpkı onun gibi hissettirdi.
- Uluslararası İş’te Kadın Zirvesi Türkiye ve dünya kadınlarını bir araya getirdi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan kadınlara dair önemli mesajlar verdi. Anaların ayaklarının altı öpülür dedi. Kadına verdiği ve hissettirdiği önem her cümlesinde yankılanıyordu.
20’ye yakın ülkeden, farklı meslek gruplarından kadınlar katılmıştı programa. Ortak mesaj, dünyada kadının sosyal ve ekonomik olarak güçlenmesi, etkinliğinin günden güne artması ve artırılmasıydı. Farklı meslek gruplarındaki kadınlardan oluşan davetlilerin arasından seçilen 10 iş kadınına ödül vereceğiz denildi ve davetliler anons edildi. Edildi edilmesine ancak davetliler ortada yoktu. Merak etmiştim Cumhurbaşkanı eşi hanımefendi Emine Erdoğan ile sahnede bekliyordu. Ödülleri takdim etmek ve tebrik için onlar bekliyorken gözüme çarpan ve kadınlarla ne kadar gurur duysam az olacak dediğim görüntüleri yaşıyordum. Sunucu davetlilerin yaşam öyküleriyle onları çağırıyor ve 9 yaşında görme yetisini kaybetmiş… Diye devam ediyordu. Oturduğu yerden değneği elinde gencecik muhteşem görünümlü 20-25 yaşlarında bir kız elini tutacak bir başka kız arkadaşını onu sahneye çıkartması için bekliyordu. O el tutuldu ve sahneye adım adım gidildi. Evet, o bekleyiş boşa değilmiş dedirtti. Keşke her bekleyiş bu kadar güzelliği içinde barındırsa öyle değil mi? Ardından doğuştan sağ eli engelli olan, emekli olduktan sonra sol eliyle hat yazmayı öğrenerek, Kur’an-ı Kerim’i 9 ay gibi kısa bir sürede tamamlayan bir kadın geliyordu. Bu başarılar görülmeye, gösterilmeye ve kesinlikle anlatmaya değerdi.
Daha nice başarılar kazanacak ve başarabilecek nice kadınlarımız vardı bizim. Ödüller verildi. Sonrasında salonlara ayrı ayrı geçildi ve Finans sektörünün lider kadınları konuştu. B salonundaydım. Kapıdan gördüğümde içimde heyecan ve mutluluk yaşatan o kadını gördüm. Kim mi? Mesleğimin göz bebeği Şebnem Bursalı… İzmir Yeni Asır Gazetesinden tanıdığım bugün ATV Ankara Temsilcisi, Takvim Gazetesi Ankara Temsilcisi Ve Köşe Yazarı olarak görevine devam eden ancak eskiden beri adını duyduğum tek kadın usta gazeteci. Oradaydı ve kadınlar için önemli mesajlar veriyor ve kadın olmak nedir? Anlatıyordu…
