GündemKöşe Yazıları

Ekonomik kriz mi?

Ülke ekonomisinin çokta iyi olmadığı aşikar. Çarşı Pazar ateş pahası. Tarlada bir liraya çıkan patates sofraya 5 liraya giriyor. Soğan aynı keza. Sadece bunlarla bitmiyor, sebze meyve yine ateş pahası. Çarşının pazarın ateşi söndürülemiyor. Altın, döviz yükselişine devam ediyor.

Cebimizdeki para her geçen gün eriyor. Ev ve otomobil fiyatları korkunç şekilde yükselmiş durumda. Yükseldi ama alanda yok. Bazı müteahhitlerin el altından 350-400 bin liraya satışa sundukları konutları 180-200 bine verdiklerini duyuyoruz. Sıcak para akışı olsun diye.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve AK Parti Hükümetini ekonomi konusunda zor bir dönem bekliyor. Güçlü bir yapı güçlü bir hükümet, umarız bir çıkış yolu bulunur. Ülke insanı bu nedenle de oy verdi, destek gördü AK Parti. Bakıp göreceğiz, kısa ve uzun vadede yapılacaklar belirleyecek geleceği.

Vatandaşın ekonomisi kötü dedik. Sadece vatandaşın mı? İş dünyası da önünü göremiyor. İsmini vermeyeceğim ama Balıkesir’de üretim yapan büyük fabrikalar işçi çıkartmaya hazırlanıyor. Bazı fabrikalarda ki bunlarda yüzlerce insan çalışıyor, isteyenlerin kendilerini ayrılabileceği, tazminat ve sosyal haklarının verileceği çıtlatılıyor. Yani işdünyası da önünü göremiyor. Kriz var ama gizli bir kriz. Bu daha kötüsü olmayacağı anlamına da gelmiyor. Bakıp göreceğiz. Bunları hep kulağımıza gelen söylentiler.

Akaryakıt vergi indirimleriyle sabitlendi. Sabitlenmeseydi fiyatların daha da artacağı öngörülüyordu. Akaryakıtta artış demek, her şeyde artış demek. Lojistik en pahalı kalemlerden üretim sektörünün. İnşaat sektöründe ise bir durgunluk dönemi var. Satılmayı bekleyen 1 milyon üzerinde konut olduğu söyleniyor. Tabi alabilelen yok. Dövizin artışını engellemek için yapılan faiz artışları konut piyasasını da vurdu.

Koskoca Türk Telekom’un alımı için bankaların başvurduğu haberleri yansıyor medyaya. Tek kalem Telekom bile borçlarını ödeyemiyor bankalara. Bankalar zaten gayrimenkul zengini. Kredisini ödeyemeyenlerin konutlarına el koyuyor.

Vatandaşın yani bizlerin parası da her geçen gün eriyor. Ne desek boş. Güçlü bir hükümet ve yeni yönetim biçimiyle bunların üstesinden umarız gelinir. Bir önce adımlar atılmalı. Piyasalara güven verilmeli. Yoksa bir çok ünlü ekonomist 2001 krizini arayacağımızı söylüyor.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu