GündemKöşe Yazıları

ERDEK TAVŞANLI ADA’DA DALIŞ NOKTASI

Erdek’te dalış kulübü olduğunu duyunca bir randevu alıp hemen Erdek’e doğru yola koyuldum. Amacım önce Erdek’teki dalış noktalarında dalış yapmak sonrasında da kalan vaktimde Erdek’in görülmesi gereken yerlerine ziyaretlerde bulunmaktı.

Ertesi gün randevulaştığımız saatte dalış okulunda beni kulübün aynı zamanda başkanlığını yapan Osman Benli hocam karşıladı.Kahvelerimizi içerken Erdek dalış turizmi hakkında bana bilgiler verirken ben ilk defa Marmara Denizi’nde dalış yapacak olmanın heyecanı içindeydim. Hava kapalı olduğu için hocam sohbeti biraz uzatmaktan yanaydı.Bu sayede havanın biraz olsun açılmasını umut ediyordu sanırım. Erdek’te yaklaşık 10 civarında dalış noktası varmış. Tabi ki burada da en büyük sorun dalış turizminin yeteri kadar duyurulamamış olmasından kaynaklı… Biz bugün Erdek’in yaklaşık 25 dakika uzağında ki Tavşanlı Ada’sında dalış yapacağız.Bana bu dalışımda emekli İngilizce öğretmeni bir Erdek sevdalısı aynı zamanda amatörce birçok sualtı belgeseli çekmiş olan Allaadin hocam eşlik edecek. Alaaddin hocamın sualtı teknik ve ışık donanımının tam teşekkül olduğunu görünce iştahlandım. Sualtında ki bütün güzellikleri 1.kişiden hemde işin ehli,daha önce defalarca dalış yapan rehberimden görecektim.

 

Kıyafetlerimizi giydikten sonra malzemelerimizi bota yükleyip yola çıktık.Sert esen rüzgarı arkamıza almamız ve dalgalarında bize yardımı ile Tavşanlı Adası’na gelmemiz 20 dakika sürdü.Son hazırlıkları yapıp hocamla birlikte dalışa başladık.Adanın arka taraflarında dalışa ilk başladığımız yerden yaklaşık 27 metre dik bir duvardan dibe doğru iniyoruz.Görüş oldukça düşük.Zaman zaman yanımdaki hocamı gözden kaybediyorum.Yaklaşık 10 metre dibe gitmiştik ki hocam elindeki ışıkları açtı da ışığın sayesinde inebildik.İndiğimiz yerde bir batık var.Tabi batığın büyük kısmı yokolmuş .Dikkatli baktığınız zaman parçalarını görmeniz mümkün.27 metrelerde su oldukça soğuk.Bunu üzerimde kıyafetler olmasına rağmen hissediyorum.Birçok Amfora parçası denizin dibinde o kadar güzel dizilmişler ki adeta bize görsel bir şölen sunuyorlar.Tarihi eserlerin olduğu sualtı müzesindeymişim gibi hissediyorum kendimi.Amforaların arasında yüzmek muhteşem bir duygu…Rehberim işaret ediyor ve duvar dibinden yavaş yavaş yükselerek gezimize başlıyoruz.Gezimizin her bölümünde farklı sürprizler beni karşılıyor.Marmara denizinin dibi oldukça farklı canlı türlerine ev sahipliği yapıyor. Ama malesef bu türler yine yok olmakla karşı karşıya sanırım.

Çünkü bir dönem temizlenen Marmara Denizi yine kirlilik tehlikesi ile karşı karşıya.Görüşün Ege denizine göre kötü olmasın da sanırım hava koşulları kadar kirliliğin de etkisi var.Bol miktarda farklı renklerde ve türlerde deniz yıldızlar hemen hemen her metrede karşıma çıkıyor.İlk defa gördüğüm ayna yengeçleri her ortama uygun şekilde renk değiştirmiş olarak adeta bana denizin derinliklerinde poz veriyorlar.Kimi; üzerinde dikenlerle siyah renkte,kimilerinin üzerleri yosun tutmuş yeşil renkte,hatta bir tanesi (adına “Pembe Tırnaklı Yengeç “ dendiğini sonradan öğrendim) üzerinde sarı sünger taşıyor ve çok yavaş hareket ediyor.Biraz ileride bir Istakoz yavrusu dans edercesine bizi selamlıyor hemen yanında Pavuryalar ona eşlik ediyor.Eşkinalar suyun içinde yanımızdan süzülüyorlar.Ben kendimi adeta kocaman bir akvaryumun içerisinde sanıyorum.Marmara Denizi’nde bu denli sualtı canlısına rastlayacağımı hiç düşünmemiştim. Ben daha kendimi bu canlıların büyüsünden kurtaramamıştım ki rehberim biryeri işaret etti. Birlikte suyu çok bulandırmadan bir kayanın dibine doğru suda yavaş yavaş süzülüyoruz.Kameranın ışığının gösterdiği noktaya doğru kafamı kaldırdığımda karşımda yaklaşık 1,5 metrelik masmavi Mığrı Balığı’nı gördüğümde ürkmedim desem yalan söylemiş olurum.İkimizin de elinde kamera hareket etmemeye çalışarak yaklaşık 3-4 dakika Mığrı Balığını kameraya alıyoruz.Biz onu dikkatlice süzüyoruz,Mığrı balığı da bizi.

Bu güzel görsel ziyafetten sonra yolumuza devam ediyoruz.Yaklaşık 25 dakika süren sualtı maceramız midyelerin ve denizanalarının görsel şöleni ile bitiyor.Yukarıya çıktığımızda hava patlamış.Biran önce toparlanıp dönüşe geçiyoruz.Dönüş yolculuğumuz dalgalara karşı olduğundan biraz daha uzun sürüyor.Yaklaşık 40 dakika sonra nihayet kıyıdayız. Sıcak kahvelerimizi yudumlarken çektiğimiz görüntüleri paylaşıp bu harika deneyim için hocalarıma ve Erdek Dalış Kulübü personeline teşekkür ediyorum ve ertesi gün farklı bir dalış noktasında buluşmak üzere ayrılıyoruz.

 

(Yazımın devamı cumartesi günkü köşemde)

********************

Bana her konuda fikir ve önerilerinizi yazabileceğinizi sakın unutmayın dostlar sevgi ile kalın.

İletişim için; onurayan@hotmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu