Özel Haberler

Filmi anlatırken sevdamı anlatıyorum

FİLMİ ANLATIRKEN SEVDAMI ANLATIYORUM

 

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatından bir sürecin konu edildiği Reis filminin başrol oyuncusu Reha Beyoğlu MERHABA’ya konuk oldu. Başarılı oyuncu zor role nasıl hazırlandığını ve neden kendisinin tercih edildiğini içtenlikle anlatırken, Mart ayında vizyona girecek iddialı  filmden de ufak tüyolar verdi. İşte Reha Beyoğlu ile konuştuklarımızdan siz okuyucularımıza yansıyan özel röportajımız…

 

İsmail Koca: Gerçekten Cumhurbaşkanımıza çok benziyorsunuz. Sokakta insanların sizi gördüğünde verdiği tepki nasıl?

Reha Beyoğlu: “Dışardaki insanlardan çok güzel tepkiler alıyorum. Söyleşi için çıktığım yerde ise çok güzel tepkiler alıyorum. ‘Sizi görünce heyecanlanıyorum’ diyen Belediye Başkanları var. ‘Ben sizin güvenliğinizi sağlayamam. Şu an karşımda sanki Recep Tayyip Erdoğan var’ deyip beni içeriye gönderemeyen Valimiz vardı. Benimle konuşurken heyecanlanıp, sandalyeye oturamayan çok değerli insanlarımız var. Bunlar çok güzel şeyler. Eğer bu duyguyu yansıtabiliyorsam ne mutlu bana. Cumhurbaşkanımızla karşılaşmak, sohbet etmek çok farklı ve güzel bir duygu. Ben insanları o duyguya eriştirebiliyorsam ve o duyguyu verebiliyorsam bu en büyük mutluluk bana. Gittiğim yerlerde filmi anlatırken aslında sevdamı da anlatıyorum”

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nı, milyonların oylarıyla desteklediği önemli bir kişiyi oynadıktan sonra, diğer film projeleri için bakış açını merak ediyorum.

“Bu zamana kadar çok projeler vardı. Hepsi de güzel projelerdi. Bu saatten sonra ise mutlaka bir şeçicilik olacaktır. Bu kibir anlamında değil. İster istemez yarını da düşünmek zorundayım. Müspet olarak baktığımız da proje gelir mi gelir. Ama bir kimlik yapışacak. Bu kimlik üzerinden yaptığım projede mutlaka o kimlik üzerinden eleştiri gelecek. Bu saatten sonra film vizyona girdikten sonra benim Tayyip Erdoğan’a olan filmdeki mesuliyetim bitmeyecek. O duruşa ve kimliğe yakışır bir filmde oynarım. Komedi oynarsın ama onda da seçici olursun. Mesela Kenan Işık’ın ‘Dadı’ dizisinde canlandırdığı rol oldukça otoriterdi. Öyle olursa komedi de olur ama soytarı rolü olmaz. Durum komedisi olabilir. ‘Reis’ filmindeki rolüm üzerime yapışacaktır. Ama bundan sonra da oynanacak güzel dönem projeleri var. Neden olmasın? Olacaktır da. Ama Cumhurbaşkanımıza benim üzerimden tek bir cümle bile denmesini asla kabul edemem.  ‘Milleti elimin dışıyla itip, sen kimsin’ demem asla. Ama ister istemez o kimliğin bana yüklemiş olduğu bu sorumluluğu mutlaka taşıyacağım. Bu zamana kadar taşıyordum. Bu zamandan sonra daha fazla yük bindirdim. Proje geldiği zaman ‘Reis’ kimliğini daha çok hissettim”

 

Peki neden Reha Beyoğlu? Reis’i oynamak için kriter sadece benzemen miydi?

“İlk görüşmede boy ve yüz olarak 200 kişi içinden seçildiğimi biliyorum. Tabi birçok insan birçok menajer bu filmin oyuncuya çok şey kattığını biliyorlar. Ama amaç illa benzemek ve boy olması değil. Amaç bu rolü kaldırabilecek olmak. Bu projenin back roundunda, sosyal medyada Cumhurbaşkanımızın aleyhinde olmaması gerekiyor. Seçim yapılırken karaktere, sosyal kimliği de baktılar. Aile yapısına baktılar. Onun dışında oyunculuk geçmişine baktılar. Hangi projelerde yer alındığına da baktılar. Benim bu rolün altından kalkabileceğime inandılar. Ben de sosyal medya hesabımda çok fazla bir Recep Tayyip Erdoğan hayranı olduğum için hiç olumsuz bir şey olmadı. Onlara malzeme vermedim. Sonuç olarak rol bana geldi”

 

Proje size nasıl geldi? Başka benzetenler de oldu mu Cumhurbaşkanımıza ?

“Proje Ocak ayında ortaya çıktı. Yine böyle sette otururken dalmışım. Bir arkadaşım vardı beni görünce ‘Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi duruyorsun. Ne düşünüyorsun? Aynı onun gibisin’ dedi. Bu benim hoşuma gitmişti. Buna benzer birkaç durum oldu. Mesela bu proje için görüşmeler esnasında sicilim için de araştırmalar vardı. Daha netleşmemişti. Ailem ve arkadaşlarımla vakit geçirdiğim esnada onlar da o gözle bakınca oldukça fazla benzerlik gördü. Tabi nasip kısmet. Tabi bu olay spontane gelişti. İlk etapta Tayyip Erdoğan rolü o 200 kişi içerisinde değildi. Çok önemli ve birçok kişinin de iştahını kabartan bir proje. Oyunculuk olarak, bütçe olarak ve sonrası için oldukça önemli.  Benim yurtdışı projem bitmişti İstanbul’a dönmüştüm. Arkadaşımla oturup sohbet ettik derken bir arkadaşım projede polisi oynadı. Telefon açtı bana ve ‘Reis’ projesinden bahsetti. O da bilir benim Recep Tayyip Erdoğan sevdalısı olduğumu. Çok merak ettim ben de bir telefon açtım. ‘Hayırlısı olsun, çok mutlu oldum. İnşallah muvaffak olursunuz’ dedim. Bu yüzden aradım. Sohbet ederken  ‘Sen beni hatırladın mı dedi?’ o an bir işle uğraşıp uğraşmadığımı sordu. Boyumu sordu. 1,80’in civarı olduğumu söyledim. Öyle bir kimlik bırakmışız ki öyle bir teklif ile geldi. ‘Yarın bir gelsene’ dedi.  ‘Tamam’ dedim.  Ayrıca bu oyunculuk da gerektiren bir rol. Benzemekte yetmiyor. İzleyiciye onu geçirmek zorundasın.”

 

Film seri olur mu? Çünkü,şu günlere gelmiyor sonuçta, bir yerde ara veriliyor gibi bir durum var.

“ Film cezaevinde bitiyor. Aslında bu film bile kısa. Cumhurbaşkanımızın çocukluk sürecinde de çok detaya inildiği zaman Belediye Başkanlık sürecinde de çok bilgi var ki hepsi gerçek. Çok güzel şeyler var. Ama bunları koyduğumuz zaman oturduk sohbet ettik.  O zaman Yüzüklerin Efendisi’nden bile çok daha fazla film çıkar. Çünkü Cumhurbaşkanımızın çocukluğundan tutun şimdiye kadar çok dolu bir hayatı var. Yani her anı tempo dolu.  Yapımcımız Fatih Bey, Kültür Bakanımıza demiş; ‘Bunu çıraklık olarak görün’ diye. Tabi Fatih Bey’in de şöyle beklentisi var; Bu film, Cumhurbaşkanımızın hayatının ilk filmi. Tabi ki eksiklikler vardır. İnsanların sinemada görebileceği ama bilip te bu niye yoktur şu niye yoktur diyebilecekleri kısımlar da olabilir. Amaç; yapıldı. Saygılı bir şekilde. Adab-ı Muaşeret ruhuyla yapıldı. İzleyicinin tepkisine bakmak lazım. Yapımcılarda şöyle bir şey vardır. Filmi yaparsın. İzleyici izlerse ikinciyi de yaparsın. İzleyici beğenmezse o film bitmiştir.’

 

Reis filminin içerisinde bizi şaşırtacak, hayatı hakkında hiç bilmediğimiz, duymadığımız sahneler var mı?

“Tayyip Erdoğan’ın çocukluğu var mesela futbol oynuyor. Cumhurbaşkanımızın hayatında o kadar çok detay var ki bazılarını geçmek zorundaydık. Belirli seanslar var daha çok izleyici alabilmek için.  Filmde çocukluk, Kasımpaşa süreci var.  Çünkü Kasımpaşa eşrafının içinde o zamanki Kasımpaşaspor’un Bakanı var. Şu anki Beyoğlu Belediye Başkanı Rıfat Demircan’ın dayısı Sultan Demircan.  O da karakter olarak filmde var. Kasımpaşa’nın içinde flash backler var. Recep Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı süreci ve çocukluğunu hatırladığı süreçler var. O kadar çok bilgi var ki. Ama içinde bilinmeyen de var. Aslında filmde insanı çeken önemli bir şey vardır; Bilinmeyeni anlatmak. Evet Recep Tayyip Erdoğan’ın simit sattığını biliyoruz ama araba yıkadığını bilmiyoruz.  Çok daha fazlası var. Filmde görülmeyen çok fazla şey var. Filmde her şey bire bir yapıldı. Filmin kurgulamasını yaptıktan sonra aramızda konuştuk. Tabi bu çıraklıktı. Bir risk alındı. Belki hiç yayınlanmayabilirdi bu. Allah’a şükür  Cumhurbaşkanımızın büyük kişiliği verilen emeğe saygıdan dolayı kendisi de izleyince bir sıkıntı olmadığını söyledi. İnsanlar sinemaya gittikleri zaman bu mücadele, duruş, şer odaklarına karşı üstlenilen büyük misyonla ilgili bir şey bekleyecekler. Böyle bir şey yok. Bu tamamen Tayyip Erdoğan. İçinde bazı süreçlerde gerçek olan olaylar var. Mesela masaya vurma sahnesinin öncesi var. ‘Neden öyle söyledi?’nin arkasında gerçek olanlar var. Esnaf ziyaret sahneleri gerçek . Daha çok şey var.”

 

Yabancı basın sanırım film gösterime girmeden niyetini gösterdi.

“Bu filmde önemli olan bu filmi Tayyip Erdoğan için yapmak.  Bu filmi bütün dünya için yaptık Zaten çekemiyorlar hemen saldırmaya başladılar. Bu film vizyona girmeden ben Beyaz TV’de bir açıklama yaptım. IMDB’de 10 üzerinden 1 verilmiş. Ve yandaki açıklaması ‘Diktatör, kendi hayatını film yaptırdı’ demişler. Bu eleştiri aldı. Arkasından ‘Diktatör’ü kaldırdılar. ‘Politika siyasetçisi’ diye yorumlar var. Buna benzer yorumlar var. Film vizyona girmiş gibi yorumlar yapmışlar. Filmin izleyici yapmaması onlar için çok önemli. Çünkü yüzde 52 gibi bir rakam var. Bütün sahnelerini bildiğim halde ben de bilet alıp izlemeye gideceğim. Filmin şu ana kadar genelini izleyen çok az kişi var. Fragmanı milyonlarca izleyen kişi var. Birçok kişi fragmanı paylaştı. Bir korku var. Cumhurbaşkanımızla ilgili ciddi bir korku var. Cumhurbaşkanımıza uluslararası her alanda bir saldırı var. Bu 14 Ocak’ta lansmanı yaptığımızda Almanya’dan, BBC’den birçok kişi röportaj yapmak istedi benimle. Ben vermedim. Çünkü onlar yüz soru sorar. İçinde bir sorusu vardır. Aldığını aldığı anda istediğini yazar. Daha film başlamadan algı yaratıp, karalamaya başladılar. Ama başaramayacaklar.”

 

Cumhurbaşkanımızı sinemada canlandırıyorsun, gerçekte kişilik ve fikir uyuşmazlığı var mı? Zorlandın mı Tayyip Erdoğan’ı oynarken?

“Ben sözde değil özde bir Tayyip Erdoğan sevdalısıyım. Hem böyle bir sevda içerisinde olmak hem de böyle meşakkatli bir sektörde böylesine önemli bir projede Tayyip Erdoğan’ı oynamak benim için çok önemli. Ben her gittiğim yerde filmi anlatırken, Tayyip Erdoğan sevdamı anlatıyorum. Reha Beyoğlu’ndaki Reis’i Reis’teki Reha Beyoğlu’nu izlettireceğim ben insanlara. Cumhurbaşkanımızı her haliyle oynamak çok güzel. Ben Tayyip Erdoğan sevdalısı bir insanım ama sahaya indiğim zaman ister istemez ondan bilgi almam lazım. Bilinmeyeni bulmam lazım ki daha iyisini yapabileyim. Bu film sevgimin üstüne sevgiler kattı. Mesela Kasımpaşa’ya gittiğimiz zaman Tayyip Erdoğan’ı anlatacak çok kişi var.Tayyip Erdoğan’ı görsel basından gördüğümüz kadarıyla tanıyoruz. O 50, 60’lı yılların insanı biz ise 80’li yılların insanıyız. Oynayacağım insan fantastik bir insan değil. Cumhurbaşkanımız, geriye baktığımızda Cumhurbaşkanımızla ilgili bir film olmamış. Baktığımız zaman tek bir kimlik var. Omurgalı bir insan. Mazlumun yanında yer alan bir insan. Değişmeyen, nereye giderse gitsin değişmeyen bir insan. Film biraz duygusallığa giriyor. Öyle de olsa benim bunu doğru yansıtmam lazım. Ali cenap kişiliğin siyasetin yarattığı bir kimlik olmadığı, küçücükken, top oynarken bile şu anki Recep Tayyip Erdoğan’ın kopyası olduğunu anlatacağız. İsmail Engin Belediye Başkanlığı döneminde yakın koruması ayrıca kapı komşusu. En çok ondan istifade ettik. Hüseyin Besni ile istişare ettik, akrabamdır kendisi. Cumhurbaşkanımızın Karadeniz bıçkın duruşunun nedenlerini sorduk. O yüzden yönetmen beni rahat bıraktı. Ben yönetmenimiz söylemeden yapıyordum zaten. Senaryo yazılmıştı üzerinde ufak tefek eklemeler yaptık ama güzel bir iş çıktı”

 

Bu proje öncesinde de vardı yani Recep Tayyip Erdoğan sevgisi

‘O kimlik bendeydi zaten. Ben 1999 da askere uğurlandığımda, otobüste giderken otogarda o selamı verdim. Şahidim de var. Otobüse binerken  Cumhurbaşkanımızın selamını verdim.  Çok büyük bir sevdamız vardı. Katlaya katlaya bugünlere geldik.’

 

Cumhurbaşkanımızla tanıştınız mı? İlk nerede, nasıl oldu tanışma

“Film bitmişti. Ondan sonra Cumhurbaşkanımızla görüştük. Film çekildi. Yapımcımız Fatih Aydın, Lütfü Kırdar’daki iftar yemeğinde Cumhurbaşkanımız geleceği için biz de gittik. Lütfü Kırdar’ın için de Reis filminin flamaları vardı. Cumhurbaşkanımıza orada direkt danışmaya gittik. İlk defa oydu. Yıllardır göz temasımız vardı. Ama bu ilk oldu. Ben de eğildim ama elini öptürmedi.”

 

Nasıl tepki verdi peki, karşılaştığınızda?

“Cumhurbaşkanımız o kadar samimi ki  o elektriği hemen alıyoruz.  Çocuğu gördü sıvazladı. Konuştuk, çok mutlu olduğunu söyledi. Ne zaman sinemalarda olacağını sordu. ‘Çok merak ettim, çok mutlu oldum. Mutlaka izlemek istiyorum’ dedi. Ondan sonra Fatih Bey kitapçığı götürdü filmle ilgili. Kitapçığı görünce, ‘gençliğimi gördüm’ dedi.”

 

Fiziki benzerlik dışında benzeyen yönleriniz var mı Recep Tayyip Erdoğan’la?

“Tabi Kasımpaşa’nın forması zamanında Lacivert beyazdı. Benim oynadığım Zeytinburnu’nun forması da lacivert beyazdı. Bulunduğu Kasımpaşa’da en çok kimliği olan Giresunludur. Ben de Zeytinburnu’nda büyüdüm. Büyük çoğunluğu Giresun’ludur. Benim de çocukluğum futbol oynayarak geçti. Eşim Malatyalı,  Tayyip Erdoğan Bey’in eşi de Siirtli. Yani eşler Güneydoğu ve biz Karadeniz’liyiz. O da gençliğinde forvetti ben de forvettim. Sanırım sadece tuttuğumuz takımlar farklı. Cumhurbaşkanımız Fenerbahçeli ben ise Galatasaraylıyım.

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu