GündemHüseyin YıldırımKöşe Yazıları

İsra ve Mirac Gecesi

 Bu yıl 13 Nisan cuma akşamı miraç gecesidir. Yani recep ayının 27. Gecesidir.

İsra  mucizesi Kur’an-ı Kerimde ayetlerle anlatılmıştır. İsra gece yolculuğu demektir. Peygamberimiz  sav’in bu yolculuğunun ilk merhalesi olan Kabe’den  Mescid-i Aksaya kadarki bölümü  Kur’an’da şöyle anlatılır;

Ayetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” İsra Suresi, 1

Miraçın ikinci bölümü  Mescid-i Aksadan başlayarak semanın bütün tabakalarından geçip Peygamberimiz sav’ in İlahi lütuflara mazhar olmasıdır. Bu bölüm  Necm Suresinde şöyle anlatılır;

“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehada gördü. Ki, onun yanında Me’va Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini gördü.” Necm Suresi, 7-18

Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti ile Cebrail Aleyhisselamın refakatinde Peygamberimiz sav’in Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksa’ya, oradan semaya,  İlahi ikramlara ulaşmasıdır.

Hadis ve tarih kitablarında miraç olayı çok teferruatlı ve aşkın ifadelerle anlatılmaktadır. Biz kısaca anlatmaya çalışalım, Peygamberimiz sav Mekke’de ki Mescid-i Haramdan ,  Kudüs’deki Mescid-i Aksa’ya ata benzer beyaz bir binek olan Burak ile geldi. Mescid-i Aksa’da  bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miraçını kutladılar. Peygamberimiz sav burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı. Bugün Kubbetü’s-Sahra’nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Peygamberimiz sav’in  Miraça yükseldiği rivayet edilmektedir.

Peygamberimiz sav sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz. Adem, Hz. Yahya ve Hz. Isa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim as gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine ‘Hoş geldin’ dediler, tebrik ettiler.

Daha sonra Cebrail as ile birlikte  Sidretü’l-münteha’ya kadar gittiler. Peygamberimiz sav orada  hergün yetmişbin meleğin ziyaret ettiği Beytü’l-Ma’mur’u ziyaret etti. Cebrail  buradan öteye gitmesinin mümkün olmadığını söyledi. Peygamberimiz sav buradan sonra Refref adında bir binek  ile zaman ve mekandan münezzeh olan Cenab-ı Hakkın lütuflarına müşerref oldu. A.Köksal, İslam Tarihi, II,201-236

Peygamberimiz  sav Cebrail’in  refaketinde Cenneti, Cehennemi, ahiret  alemini gezdi. Sonunda o gece Mekke ye döndü.

Sabah olunca Kabe’nin yanında Mekkelilere Miraçı anlattı. Onlar Peygamberimiz sav’den delil istedi. Peygamberimiz sav onlara yolda gördüğü kafilelerden bahsetti. Kureyşliler hemen kafileleri karşılamak için Mekke’ nin  dışına çıktılar. Kafiledekileri  aynen Peygamberimiz sav’in   haber verdiği gibi gördüler.Fakat yine inanmadılar. Peygamberimiz sav Kudüs’ teki Beytü’l Makdis’e uğradığını anlatınca Kureyşliler, ‘Bir ayda gidilebilen Bir yere Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir?’ diye inanmadılar, sonra  Beytü’l Makdis’i görmüş olanlar, ‘Beytü’l Makdis’i bize anlatır mısın?’ diye Peygamberimiz  sav sorular sordular. Peygamberimiz  sav ise her soruya cevap verir.

‘Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım. Hatta o ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim. Derken Cenab-ı Hak birden Beytü’l-Makdis’i bana gösterdi. Ben de ona bakarak her şeyi birer birer tarif ettim. Hatta bana, ‘Beytü’l-Makdis’in kaç penceresi ve kapısı var?’ diye sordular. Halbuki ben onun pencere ve kapılarını saymamıştım. Beytü’l-Makdis karşımda görününce ona bakmaya ve teker teker saymaya ve anlatmaya başladım.’ Buyururlar. İbni Sad,XI,215

Bunun üzerine müşrikler, ‘Vallahi  doğru anlattın’ dediler ama  iman etmediler.Ama o zaman Hz. Ebu Bekir ra geldi, müşrikler durumu ona haber verdiler. Hz. Ebu Bekir ra ‘Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız şeksiz şüphesiz doğrudur’diyerek hemen tasdik etti. İbni Hişam, II,39. Bundan sonra Hz. Ebu Bekir’e “Sıddik  unvanı”  verildi ve öyle anılmaya başlandı.

Miraç olayını önemli kılan hadise miracta Peygamberimiz sav’e verilen hediyelerdir. Bu en önemli  hediyeler; Müslim,İman,279;Hanbel,Müsned,I,422

1-Namazın farz kılınması,

2- Bakara suresi son ayetler,

3- Allah’a şirk koşmayanların affedileceği müjdesidir

Hz. Allah cc mirac gecesini biz, ümmete ve bütün insanlık için hayırlara vesile eylesin..

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu