GündemKöşe YazılarıNursima Akyürek

Johanna Spyri (1827 – 1901) – Heidi

İlk yazdığı hikayelerde ismini gizlemiş baş harflerini kullanmış. Oldukça gizemli görünen ancak kolay bir formülle çözülebilecek düşüncesini uyandıran bir kişi gibi. Yazarın ismini yazarak kaleme döktürdüğü sözcüklerle gelen cümlelerde saklı olan şey çocukluğundan kalan izler .

Johanna 57 yaşında yazdığı Heidi ile adeta tavan yapmış.Kitabının içine yerleştirdiği Heidi ve maceralarını adeta mutluluğa hapsetmiş. Onun gibi Alpler’de çocuk olmuş Tıpkı Johanna’nın evlenip Zürih’e yerleşince doğduğu yer olan Hirzel’i özlemesi gibi, Heidi de Clara’ya arkadaşlık etmek için Frankfurt’a gittiğinde Dörfli’ye bir daha dönemeyeceğini düşünüp gizli gizli ağlarmış.

Heidi de Johanna da, okuma yazmayı okulda öğrenmemiş. Clara’nın çok çalışan, yoğun işleri nedeniyle seyahat eden babası Bay Sesemann ise eşi Bernard’ı anımsatıyormuş. Belki de onun kendisi gibi mutsuz olmasını istemediğinden, Heidi’yi çocuk yaratmış, öykünün sonuna dek öyle bırakmış.Heidi hiç büyümeden pekçok çocukluk izi bırakacakmış geriye. Küçüklüğünden beri üzerine titrediği hukuk öğrenimi gören oğlu Diethelm’i ciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle kaybetmiş. Birkaç ay sonra da eşini kaybetmek onu iyice sarsmış öyleki kendisini sadece yaşamının son 15 yılında çeşitli hayır kurumlarında gönüllü işler yaparak geçirmiş.

İsviçreli Johanna Spyri 50’den fazla öykü ve birçok roman kaleme alan bir yazar. Kitaplarının gelirini savaş yaralılarına bağışlamış. Öldükten sonra Japon sinemacılar Miyazaki ve Takahata’nın animasyonlarıyla Heidi çizgi film haline getirilerek kitapları yüzü aşkın dilde bastırılmış. Okumayan var mı? Sanırım çook nadirdir. Yada çoğumuz TV’lerdeki çocukluk anılarımıza bıraktığımız izleri hatırlıyoruzdur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu