Gündem

KUZEY KIBRIS

Yeni yılı karşılamak için tercihimizi yavru vatan , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ’nden yana yaptık . Kışın en soğuk günlerinden birinde atkıyla kabanla yolculuğa çıktık , adaya iner inmez iklim değişti Akdeniz oldu gülümsedik . Sadece yer değil mevsim de değişince insan ayrı bir enerjiyle doluyor. Bundan dolayı kışın sıcak iklimlere , yazın soğuk yerlere seyahat etmek bambaşka bir zevktir benim için.

Birçok kişinin bildiği gibi yılbaşında Kuzey Kıbrıs , Türkiye’den ziyaretçi akınına uğrar , otellerde ünlü isimler sahne alır , her yer dolup taşar . Bu bir gecelik eğlenceden sonra evli evine köylü köyüne döner. Biz ise tatili uzattık ve Girne ’den başlayarak Kıbrıs’ı keşfetmek için yola koyulduk . Girne limanı , şehrin merkezi aynı zamanda. Liman bölgesindeki ara sokaklardaki dükkanlarda , cafelerde Yunan , Türk , İngiliz , Hristiyan , Müslüman herkesin içiçe yaşadığını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Tarih boyunca çok badireler atlatmış olan Kıbrıs’ı böyle görmek güzel. Bir akşam yürüyüşü esnasında rastladığımız Whiskey Joe’s Bar , her kültürden insanın bir araya geldiği son derece samimi ortamıyla kısa sürede burada en sevdiğimiz bar haline geldi.

Girne’nin en güzel yerlerinden Bellapais bölgesi , şirin evleri  , portakal çiçeği kokulu havası , Arnavut kaldırımlı dar sokakları ve uçsuz bucaksız Akdeniz manzarasıyla gelenlerin bir daha gelmek isteyeceği cinsten bir yer . Beş Parmak Dağları üzerinde kurulu St. Hillarion Kalesi de , tepesine çıkmak için bir hayli kondisyon isteyen fakat çıktığınızda hava açıksa Mersin kıyılarını bile görebileceğiniz , harika bir Girne manzarası sunan enfes bir kale . Mavi Köşk olarak bilinen , Rum silah kaçakçısı Paulo Paolides ‘ in evi de Girne’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. ( Evi Türk askerleri rehberliğinde geziyorsunuz )

Başkent Lefkoşa , denize kıyısı olmayan ancak Güney Kıbrıs’la sınırı olan ve insanların sınırı yürüyerek çarşı içinden rahatça geçebildiği enteresan bir şehir. Rahatça ve yürüyerek dediysek de Rum tarafının vize kurallarının katılığı bu rahatlığa bir parça gölge düşürmüyor değil. Lefkoşa’ya gelmişken Kıbrıs’ın o meşhur , içinde şeftaliye dair hiçbirşey olmasa da adı Şeftali Kebabı olan yöresel lezzetini ve ızgara hellimi denemenizi tavsiye ederim. Uğradığımız son şehir olan ve popülasyonun çoğunluğunu Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinin oluşturmasından dolayı Kuzey Kıbrıs’ın ‘’öğrenci şehri ’’ olarak anılan Gazimağusa , hayalet şehir olarak bilinen Kapalı Maraş bölgesiyle , katedralden dönme  cami Lala Mustafa Paşa Camisiyle ve olağanüstü güzellikteki plajlarıyla aynı zamanda turist çekmeyi de başaran bir şehir.

Not : Kıbrıs ‘ a gidecekler mutlaka Hürdeniz Balık Restaurant ’ını listeye eklesinler. Hayatımda bu kadar çeşit mezeyi başka yerde bir arada görmedim . Lezzet , fiyat – fayda dengesi de on üzerinden on puan aldı benden .

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu