GündemFahri SağlıkKöşe Yazıları

MERSİYE-İ KERBELÂ

Hz.Hüseyin efendimiz başta olmak üzere, şehitlerimizin anılmasının sevgili peygamberimizin şefaatına vesile olacağı inancı şehitlerimiz için pek çok mersiye yazılıp okunmasına sebep olmuştur.

Mersiyeler içerisinde Kerbela Mersiyeleri’nin önemli bir yeri vardır. Bu mersiyelerde konu ve şahıslar aynıdır. Kerbela Mersiyeleri’ne daha çok mutasavvıf şairlerin ilgi duyduklau görülmekle beraber tasavvuf ehli olmayan pek çok şairin de Kerbela Mersiyesi yazdığı görülmüştür. Bunlardan birisi de KETHÜDÂZÂDE ÂRİF EFENDİ’dir. MERSİYE-İ KERBELÂ (Kerbela Mersiyesi) adıyla meşhur olan eseri Hüzzam, Hicaz ve Hüseyni makamlarında bestelenerek özellikle Muharrem ayında sıkça okunmaktadır.

Kurretü’l ayn-i “Habîb-i Kibriyâ”sın yâ Huseyn
Nûr-i çeşm-i “Şâh-ı Merdân” Murtezâ’sın yâ Huseyn
( Kurretü’l Ayn : Gözbebeği, Habîb-i Kibriyâ : Allah’ın Sevgilisi, Nûr-i Çeşm : Göz nuru, Şâh-ı Merdân : Yiğitlerin şâhı (İmam Ali Efendimizin lakablarından), Murtezâ : Seçilmiş, seçkin (İmam Ali Efendimizin lakablarından) )

Hem ciğerpâre-yi Zehrâ Fâtıma “Hayrü’n-nisâ”
Ehl-i Beyt-i Müctebâ Âl-i Abâ’sın yâ Huseyn
( Hayrü’n-nisâ : Kadınların en hayırlısı (Hazret-i Fâtıma’nın Vâlidemizin lakablarından)
Âl-i Abâ : Resûl-i Ekrem Efendimizin abası altında topladığı ehli beyti, Kızı-Damâdı-Torunları, Müctebâ : Seçkin (İmam Ali Efendimizin lakablarından )

Vâlidin şânında dendi ”lâ fetâ illâ Alî”
Mazhar-ı sırr-ı etemm-i ”lâ fetâ”sın yâ Huseyn
( Vâlid : Baba, Lâ fetâ illâ Alî, lâ seyfe illâ zülfikâr : Ali gibi yiğit, zülfikâr gibi kılıç yoktur )

Halkan ve hulkan müşâbihsin Resûlullâh’a sen
Nâzenîn-i enbiyâ vü evliyâsın yâ Huseyn
( Halkan : Yaradılış bakımından, Hulkan : Ahlâken, huy bakımından . Müşâbih : Benzer Enbiyâ vü evliyâ : Nebîler ve velîler,Nâzenîn : Üstüne titrenilen )

Seyyid-i şübbân-ı cennet dendi şânında senin
Pîşüvâ-yı etkıyâ vü asfiyâsın yâ Huseyn
( Seyyid-i şübbân-ı cennet : Cennet gençlerinin efendisi (İmam Hüseyn ve İmam Hasan Efendilerimiz için vârid olan bir hadîs-i şerîf ile beyân edilen bir lakab), Pîşüvâ : Önder, rehber, Etkiyâ ve Asfiyâ : Müttekîler ve Sâlihler )
Sana gülle dokunan ümmîd eder mi mağfiret
Gonca-i gülşenserây-ı Mustafâ’sın yâ Huseyn
( Gülşensaray : Gül bahçesindeki saray )

Sad hezâran la’net olsun ol Yezîd’in cânına
Nice kasd etti sana nûr-i Hudâ’sın yâ Huseyn
( Sad hezâr : Binlerce, Nûr-i Hudâ : Allah’ın nûru )

Ehl-i mahşer dest-i Hayder’den içerken Kevser’i
Sen susuzlukla Şehîd-i Kerbelâ’sın yâ Huseyn
( Ehl-i mahşer : Mahşer halkı, Dest-i Hayder : İmam Ali Efendimizin eli )

Kıl şefâ’at Ârif’e ceddin Muhammed aşkına
Arsa-i mahşerde makbûle’r-recâsın yâ Huseyn
( Makbûle’r-recâ : İstekleri kabûl olan )
(Kethüdâzâde Ârif Efendi)
Fahri SAĞLIK
Karesi Müftüsü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu