GündemKöşe Yazıları

MÜZESİ OLMAYAN BİR KENTİN GEÇMİŞİ YOKTUR

Müzelerimiz; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir.Bir kentin tarihini ve kültürünü öğrenebileceğiniz o kent ile ilgili geçmişin hartıralarını yaşayabileceğiniz tek yer o kentin müzesidir.

Yüzyıllar boyunca toprak altında saklı kalmış tarihî eserlerin gün ışığına çıkarılarak sergilenmesi, toplumu oluşturan bireylerin geçmişi daha iyi tanımalarına olanak sağlar. Müzeler, toplumu aydınlatmak amacıyla insan soyunun gelişimi, doğa olaylarının oluşumu ve teknolojinin geçirdiği değişim gibi konularda araştırmalar yapan bilimsel merkezlerdir.

Yurdumuzda müzeler, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlıdır. Yurdumuzda müze çalışmaları 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa tarafından başlatıldı. İlk müze İstanbul’da Aya İrini Kilisesi’nde kuruldu. Daha sonra Osman Hamdi Bey zamanında yurdun çeşitli bölgelerinde özellikle Nemrut Dağı’nda eski Sayda kentinde yapılan arkeolojik kazılardan çıkan eserler İstanbul’a getirildi. Bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruldu.

Ülkemizde ki Müzelerimizi sınıflarına göre ayıracak olursak;Arkeologların yaptıkları kazılar sonucunda ortaya çıkarılan buluntuların sergilendiği müzelere Arkeoloji Müzeleri;geçmiş uygarlıklara ait gelenek, görenek, giysi ve gündelik hayat ile ilgili çeşitli eserlerin sergilendiği müzelere Etnografya Müzeleri; bir ülkenin, bir toplumun ya da bir kişinin tarihsel gelişimini, sistemli bir biçimde inceleyen ve açıklayan müzelere Tarih Müzeleri; Resim, müzik ve heykel gibi güzel sanat dallarında ortaya konulan yapıtların sergilendiği müzelere Güzel Sanatlar Müzeleri; Tiyatro, arena, agora gibi kapalı bir mekânda sergilenmesi mümkün olmayan yapıtların sergilendiği yerlere Açık Hava Müzeleri;Bilim ve teknolojinin tarih boyunca geçirdiği değişimin sergilendiği müzelere Bilim Müzeleri;Çeşitli dönemlere ait askerî malzeme ve silâhların sergilendiği müzelere Askerî Müzeler ve Kişi veya kuruluşlar tarafından, çeşitli konularda bir araya getirilmiş eserlerin yer aldığı müzelere de Özel Müzeler adı veriliyor.

Anadolu, bulunduğu coğrafya itibariyle yaşayan bir müze adeta… Anadolu yaşayan bir müze müze olmasına da peki ya yaşadığımız şehir Balıkesir yukarıda anlattığım müze çeşitlerinin hangilerine ev sahipliği yapıyor. Büyükşehirimiz Balıkesirimizin merkezinde bir karşılaştırma yapacak olursak bir adet tarihi müzemiz var. Başka da müze olarak aklıma bir mekan gelmiyor.Şehrin gelişmişliğine katkı sağladığını düşündüğümüz müzelerimizin kent merkezi ve ilçelerinde ki sayıarına baktığınızda şehrimizin ne kadar gelişmiş bir şehir olduğu ile ilgili mutlaka bir fikriniz olacaktır. Yazımın başlığından da alayacağınız gibi müzeleri olmayan bir kentin geçmişi de yoktur. Ben kentimi çok seviyorum. Kentimin geçmiş tarihini de yakınen takip ediyorum.

Birçok kültüre ev sahipliği yapmış kentimin her köşe başında yukarıda örnekleyerek gösterdiğim her sınıftan müzelerin biran önce açılmasını memleketini seven bir vatandaş olarak gönülden istiyorum.

18-24 Mayıs Müzeler haftası sebebi ile yazdığım bu yazımda kendime verdiğim sözü tutuyor ve daha fazla eleştiriye girmeden yazımı noktalıyorum. Sevgiyle kalın. Bir müze kenti olacak olan Balıkesirden, müzelerimizin tanıtımını yapacağım yazılarımı yazmak umudu ile sevgiyle kalın.

************************************

Bana her konuda fikir ve önerilerinizi yazabileceğinizi sakın unutmayın dostlar sevgi ile kalın.

İletişim için; onurayan@hotmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu