PATLAMA SESLERİNİN ARASINDAN…
Şam’da yaşıyordum. Esad zulmünden köye göçtüm. Yakamızı zulüm bırakmadı ve Halep’e geldim. Halep’te de DAEŞ-IŞİD zulmü…Burada PKK- YPG zulmü ‘’ insanları zulümden kurtaran Turki ve Erdogan oldu’’
MERHABA ekibi olarak çatışma bölgesinde terörden arındırılmış halkın hikayesi, zulmün elinden kurtarılıştı. Yaşlısı genci Türkiye’ye olan minnettarlığını dile getiriyor ve verilen askeri, insani desteğin Dünyada olmadığı vurgulanıyordu.
Askerlerimizin heybetli duruşları gözümün önünden gitmiyor. Bir başka gururlanıyorsunuz çatışma bölgelerinde anlatamadığınız duygular oluyor sadece yaşanabilecek. Diyorum ki bu yazıyı okuyan herkese, Sizde ne kadar gurur duysanız az büyük onuru bize yaşatan Türk askerimizin gücü daim, şehitlerimizin ruhu şad olsun. Gazilerimiz şifa bulsun. Ordumuz evlatlarımız var olsun…
**
Görüntü almak için derme çatma evlerin içine bakmak istediğim bir anda, küçük bir çocuğun kapı arasından bakışını görünce yaklaşmak istedim. Ancak ben yaklaşınca kapıyı kapatıyor, uzaklaştıkça kapıyı aralıyordu. Ürkütmek istemedim. Ama o fotoğrafı aldım haberlerimizde de kullandık. Takip edenler hatırlayacaktır. Bir kapı ardından minik bakışları…
**
Sokak aralarında boş mermi kovanları vardı. Çamurlu sokaklar, yollardan geçiyorduk koyu kiremit rengindeki toprağın üzerinde aynı renkte olsalar da fark ediliyordu. Sessizliğin içinde duyulan sadece patlama sesleriydi. Darmık dağını gösterip; işte oradalar !diyerek anlatıyordu zulümden kaça kaça buraya geldim diyen bir vatandaş ve şimdi buralar iyi, askerler burayı temizledi. Ancak devam ediyor ilerliyorlar onlar ilerledikçe biz rahatlıyoruz. Buyrun size çay ikram edelim diyordu. Elinde bir demlik çay ve küçük su bardaklarıyla tek odalı evin açık olan kapısından çıktı. Demliği kaldırdı ve bardaklara çayı döktü. Aldık.İçtiğim anda yüzümün rengide çay rengini aldı.Çayı şekersiz içerim ama burada çay demliğinin içine önceden şeker atılırmış bal gibi…Döksem olmaz içmeyeceğim desem ayıp ne yapacağımı bilemedim.Bu arada patlama sesleri yükselmeye başlamıştı.Zırhlı aracın içinden çıkan ÖSO askeri ve BYEGM yetkilileri telaşlı bir şekilde burası tehlikeli duramayız diyordu…Onlar yoğun olan bu çatışma sesinden etkilenmiş ancak sohbet ettiğimiz o yüzler artık yeter öleceksek kaçış yok diyorlardı.Koşmaya başladık.ATV,Show TV,CNN muhabirlerinin üzerindeki çamurlarla atladıkları araca bizde koşmuştuk.Bize bakan o gözleri geride bırakarak…
