GündemProf. Dr. Fatih SATIL

Plastikler Marketten Çıktı Midemize Girdi!

Bugünlerde bir furyadır gidiyor, her yerde bir poşet muhabbeti. Biz bu tartışmaları yaparken, poşetler çoktaaan vücüdumuzun hücrelerine kadar girmiş te çıkmış haberimiz yok. Son araştırmalar gösteriyor ki, denizleri kirleten, çevreyi tehdit eden plastikler artık insan vücudunda. Su ve yiyecek yoluyla vücudumuza giren plastik parçacıklar kanımıza karışıyor ve vücudumuza yayılıyor. Bilim dünyasında vücudumuza giren bu plastiklere mikroplastik deniliyor. Günlük hayatımızda kullandığımız; plastik şişeler, kaplar, su bidonları, plastik kutularda paketlenmiş gıdalar, biberonlar sağlığımızı tehdit eden bu mikroplastik kaynaklarıdır. Özellikle kozmetik ürünlerinde yer alan mikroplastikler, yukarıda sözü edilen ürünlerdeki plastiğin parçalanması ile de çevreye yayılıyor. Dünyada yılda yaklaşık 400 milyon ton plastik üretildiği ve bu plastiğin yüzde 2 ile yüzde 5’nin denize karıştığı tahmin ediliyor. Ama işin asıl acı yönü şu; bu plastikler öylece denizde kalmıyor, denizlerden balıklara ve diğer hayvanlara, nihayetinde de insan vücuduna geçiyor.

Son araştırmalar, hem vücudumuzun ihtiyacını almak hem de yemeklerimizi daha lezzetli hale getirmek için kullandığımız tuz ile birlikte plastik parçacıkları yuttuğumuzu gösterdi. BBC Türkçe, geçen hafta, 6 kıtadan 16 ülkede üretilen 39 marka deniz, kaya ve göl tuzunun 36’sında mikroplastik parçacıklarına rastlandığını duyurdu. Yani dünyada tüketilen sofra tuzlarının yüzde 90’ı maalesef mikroplastik içeriyor.

Avusturya’da yapılan bir pilot araştırmada ise, insan dışkısında mikroplastik bulunduğu ortaya konuldu. Viyana Tıp Ünivertesi ile Avusturya Çevre Dairesi tarafından yapılan bu araştırmada, farklı ülkelerde yaşayan sekiz denekten alınan gaita örneklerinde mikroplastiklere rastlandı. Ayrıca, Finlandiya, Hollanda, İngiltere, İtalya, Polonya, Rusya, Japonya ve Avusturya’da plastik ambalajlı yiyecekler yiyen yaşı 33 ile 65 arasında değişen denekler üzerinde de buna benzer bir araştırma yapıldı. Bu deneklerin dışkılarında yapılan incelemelerde büyüklüğü 50 ile 500 mikrometre arasında değişen dokuz farklı plastik çeşidi tespit edildi.

Her nekadar, mikroplastik maddelerin insanda ne tür etkilere yol açtığı tam olarak bilinmese de etkilerinin olumsuz olacağı düşünülmektedir. Uzmanlar, bu mikroplastiklerin özellikle çocuklar, hamileler ve yaşlılar için ciddi sağlık problemlerine neden olacağını söylüyor. Mikroplastik kaynakları arasında, sertleştirilmiş plastik su bidonlardaki PVC (Polikarbon) ve buna ilave olarak BPA (Bisifenol-A), en çok sağlığa zararlı olalar. Çünkü özellikle plastik bidonların tekrarlanan kullanımları ile bu Bisifenol-A gıdalara ve sıvılara hızla geçebilme özelliğine sahiptir. BPA’ya maruz kalmış anne karnındaki ceninlerde, yeni doğmuş bebeklerde ve çocuklarda alerjik hastalıklar, büyüme ve davranış bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Polikarbondan üretilmiş plastik şişe ve ambalajlardan tüketilen su ve gıda maddeleriyle birlikte vücudumuza giren BPA maddesi; prostat, beyin gelişimi, kalp hastalıklarına, karaciğerde enzim bozukluklarına ve diyabet rahatsızlıklarına sebep oluyor.

Plastiği azaltmak için hükümetler, işletmeler ve bireylerin, kısaca herkesin elini taşın altına koyması ve işbirliği yapması şart. Yoksa hayatımız naylon olacak!

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. 25 kuruşluk poşet parası için gösterilen ilgi maalesef mikroplastiklere gösterilmiyor .Su damacanları , PET şişeler cama çevrilse ve depozitolu olsa bu dertten büyük oranda kurtuluruz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu