GündemKamil AKYÜREKKöşe Yazıları

SINIRIN ÖTESİNDEN GELEN ÇIĞLIKLAR

Afrin’den Gelen Ses-2

Kilis’teki ikinci sabahımıza erkenden ve büyük heyecanla başlıyoruz. Sınırın ötesinde devam eden Zeytin Dalı Harekatını olabildiğince yakın izlemek için Öncüpınar sınır kapısında kurulan BYEGM irtibat bürosuna geçiyoruz. Basın grubuna Teröristlerin ateş açması ve güvenlik gerekçesi ile sınır ötesine geçişlerde bir takvim ya da saat olmadığı için sabırla bekliyoruz.
Yerli ve yabancı gazetecilerden oluşan kalabalık grup arasında ki tek şehir gazetesi olarak dikkat çekiyoruz. Neredeyse tüm meslektaşlarımız hem samimi hem de takdirle selamlıyor bizi. Biraz sonra sınır ötesine geçiş için izin geliyor ve hemen sonra tamamen zırhlı 2 araç yanaşıyor büronun önüne.
Güvenliği sağlayan konvoy eşliğinde Araç hareket edip ilerledikçe heyecanımız artıyor. Önce Fırat Kalkanı Harekatı ile güvenli bölge haline gelen Çobanbey bölgesinde ki Soran beldesine gidiyoruz. Burada Suriyeli vatandaşlardan oluşan büyük bir kalabalık karşılıyor bizi. Afrin için düzenlenen Zeytin Dalı Harekatına destek olmak için bir miting düzenlemişler. Hep bir ağızdan ‘Vahıd (birdir)-Vahıd (birdir)’ çığlıkları yükseliyor. Her yerde Cumhurbaşkanı Erdoğan posterlerini görüyoruz. Kalabalığa karışıp merak ettiğimiz sorulara yanıt aramak için kısa sohbet ve röportajlar yapıyoruz.
***
“BİZ KURTULDUK AFRİN DE KURTULSUN”
Küçük-büyük kiminle konuşsak, ilk cümleleri Türkiye-Suriye birdir oluyor. İkinci cümle ise “Türkiye ve ÖSO bizi kurtardı. Afrin’de kurtulsun terörden diye dua ediyoruz. Bu harekatı bu yüzden destekliyoruz. Arap, Kürt, Türkmen biz hepimiz biriz. Bizim aramızda bölünme yaşayacak hiçbir sorunumuz yok” cümlesi oluyor. Orada Terör den arındırıldığı için bu beldeye 55 bin göçmenin geri dönüş yaptığını öğreniyoruz yetkililerden. İlk merak ettiğimiz konu olan ‘göçmenler geri dönüş yapacak mı? Sorusuna burada adeta yaşanan bir yanıt buluyoruz. Belli iki güvenli bölgeler oluştukça ülkemizde yaşayanların büyük çoğunluğu topraklarına geri dönecek.
***
Oradan birkaç gün öncesinde yoğun çatışmaların yaşandığı ve riskli olan Burseya dağı eteklerinde ki Maree köyüne gidiyoruz. Burada BYEGM yetkilileri ve bize güvenlik sağlayan ÖSO mensupları bizi yakın durmak için sıkça uyarıyor. Fırtına obüslerinin yaptığı atışların hedefi nasıl tahrip ettiğini canlı bir şekilde gözlemlerken, aynı zamanda sık aralıklarla devam eden askeri hareketliliği de canlı canlı yaşıyoruz.
Bir fırsat bulup ÖSO mensuplarından bazıları ile görüşme şansı yakalayınca bu fırsatı değerlendirip hem Balıkesir hem ülke kamuoyunda gündem olan “ÖSO radikal bir yapı mı?” Sorusunu soruyoruz kendilerine. Şaşkınlıkla karşılıyorlar bu sorumuzu. Ve öyle bir yanıt veriyorlar ki…..
Bu çarpıcı yanıt ve daha fazlası da bir sonra ki köşemde

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu