Özel HaberlerGündem

ELEMAN YOK!

‘Söz Sanayinin’de bu haftaki konuğumuz İşletmeci Celil İnce. Çıraklıktan başlayarak bugünlere geldiğini dile getiren Celil İnce bugünlerde çırak bulamamaktan şikayetçi.

 

Sanayi genelinde eleman sıkıntısı olduğunu ve kendisinin de çıraklıktan geldiğini dile getiren Yağız Oto sahibi Celil İnce, “Yetişen eleman yok” dedi. Ayrıca iş yerinin çevresinde bulunan çamlıkta yaşadıkları soruna değinen İnce, “Bizim bayan müşterimiz de var. Çoluk çocuğu ile gelen de var. Burada uygunsuz hareketler ile karşılaşabiliyoruz. O da bizi esnaf olarak rahatsız ediyor. Bunu daha önce de dile getirdik ama değişen bir şey olmadı. Çözüm bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

 

“Çalıştıktan sonra iş hep var”

Sanayide çırak olarak küçük yaşta başladığı meslek yaşamına dair bilgiler veren İnce, “Çok ufak yaşta sanayi işine girdim. 9-10 yaşlarındaydım. O zamandan beri sanayinin içindeyim. Yetkili servis çalışmamız oldu 10 yıl. O da yine aynı sektör üzerineydi. En sonunda böyle olmayacak kendi işimizi kuralım dedik ve kendi işimize başladık. Oto tamir boyaları olarak iş yeri açtık. Pasta cila, seramik koruma gibi işler yapıyoruz. Sanayide iş yönünden Allaha şükür işlerimiz oluyor ama genel bir durgunluk var. Hareketlenir diye düşünüyorum. Çalıştıktan sonra iş hep var” dedi.

 

Eleman sıkıntısı var

Sanayi içinde eleman sıkıntısı yaşadıklarını dile getiren İnce, “Yaşanan çırak sıkıntısı var. Ben de çıraklıktan geldim. Bizim zamanımızdaki ortam ile şimdiki zaman arasında çok fark var. Şu anda her türlü imkân var.  Eleman sıkıntısı sanayi genelinde hep yaşanıyor. Benim de eleman sıkıntım var. Şimdilik 1 tane elemanım var. Ama yetersiz kalıyor. Hem dükkân içi hem dışarısı oluyor. İki işi bir kişi götüremiyor. Zor oluyor. Dışarda koştursanız dükkânın içindeki iş kalıyor. İçerde çalışsanız dışarısı kalıyor. Mecburen dükkânda sabit, işi bilen bir usta olması gerekiyor. Onu da bulmak bu zamanda zor. Yetişen eleman zaten yok. Bu da bizi çok etkiliyor” ifadelerine yer verdi.

 

İlk günkü canlılık

Yağız Oto işletmecisi İnce, “Genel olarak hasarlı araç kaportası yapıldıktan sonra bize boya onarımına gelinir yada aracın temizliği yada pasta cila için geliniyor. Çizik, küf, pas bunları onarma işlemini de yapıyoruz.. Lokal olacak durumlarda lokal yada tamamen araçta bir işlem gerçekleştiriyoruz. Araç boyaları sıfır alındığı gibi tertemiz, pırıl pırıl durmaz. Belli bir müddet sonra hava şartlarına göre yağmur, çamur, güneş derken matlaşma yapar ve renk solar. Bizim buradaki amacımız aracın canlılığını yakalamak, rengin sıfır alındığında nasılsa aynısını sunabilmek. Bunu yaptığımızda 6 ay 1 sene gibi araç boyanın canlılığını koruyor. Ayrıca dış etkenlerden de koruyor.”

 

Aracınıza bakın

İlk olarak pasta cila yapılması daha avantajlı diyen İnce, “Yazdan kışa, kıştan yaza girerken yapılması gerekiyor. Senede 2 kere yapılması bizce yeterli. Kişinin aracına bakması ile de alakalı bir şey. Biraz da maddiyata bakıyor. Herkesin gelirleri ve giderleri belli. O yüzden bir pasta dediğiniz zaman belli bir meblağ söylüyorsunuz ama bu müşteriye yüksek de gelebiliyor. Alında yüksek değil. Pastasını cilasını yapıyorsun, rötuşlarını yapıyorsun. Aracı komple yıkatıp iç- dış tertemiz bir şekilde veriyorsunuz. Komple bir araç pasta cila dediğiniz zaman 200 TL civarında. Bunun için de dediğim gibi; rötuşları, yıkaması her şeyi dahil” dedi.

 

 

 

Müşteri memnuniyeti

Müşteri memnuniyetinin önemine değinen İnce, “Genel olarak bizim sektörde komple boyadığımız araçlara en son pasta yapılır. Araç toplanıp müşteriye teslim edilir. Biz daha farklı yapıyoruz. Pastasını yaptıktan sonra aracı güneşe koyuyorum. Çünkü güneşi gördüğü zaman renk matlaşma yapabiliyor. Yani canlılığını kaybedebiliyor. Güneşte bir gün bekletiyorum aracı ve ertesi gün bir daha pasta yaptığımda o sorun ortadan kalıyor. Bundaki amacımız bu. Araç sahibi aracını aldığında 1-2 ay sonra ‘Usta bu matlaşma yaptı’ demesin diye. Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli. Sorunla karşılaşamamak adına bunu yapıyoruz” dedi.

 

Küçük sorunlardan ücret talep edilmiyor

Araç sahiplerine tavsiyelerde bulunan İnce,  “Aslında çok şeyler söylemek isterim ama herkesin maddi imkanları kısıtlı olduğu için çok şey söyleyemiyorum. Gönül ister ki herkes araçlarını yaptırsın. Sadece benim için değil. Diğer tüm esnaf arkadaşlarım için de geçerli. Herkes çocuk okuttuğu için masraflar ağır geliyor. O yüzden ılımlı yönünü arıyorlar. Fırsat bulunca zaten gelip yaptırıyorlar. Ama şöyle de bir durum var. Ufak bir hatanın önüne geçemezseniz bu büyüyor ve masraf daha da artıyor. Artık insanlarımız bilinçli. Ufak bir şey de olsa yaptıramasalar bile gelip danışıyorlar. Biz zaten küçük bir sorun olduğunda yapıyoruz ücret bile talep etmiyoruz. Rötuşu olacaksa yapıyoruz ücret bile almıyoruz”

 

Çözüm bekliyorlar

Sanayi içinde yaşanan sıkıntılardan bahseden İnce, “Bizim sanayi içinde yaşadığımız sıkıntımız var. Bunlardan en rahatsız olduğumuz çamlık. Vatandaş alkol almaya öğleden başlıyor. Bu da bizi haddinden fazla rahatsız ediyor. Bizim bayan müşterimiz de var. Çoluk çocuğunla gelen de var. Uygunsuz hareketler ile karşılaşabiliyoruz ve bu da bizi çok rahatsız ediyor. Bunu daha önce de dile getirdik ama değişen bir şey olmadı. Çözüme ulaştıramadık. Civar esnaf arkadaşlar ile her türlü dilekçemizi verdik ama önlem alınamadı. Önceden buraya pikniğe aileler geliyordu. Şu anda nasıl gelecek. Lavabolar var, insanlar bunları kullanmıyorlar bile. İnsanlarımız şahit oluyor. Bu bir terbiyesizlik. Alkol alacaksan git başka yere buradaki müşteriyi de esnafı da rahatsız etme. Dışarıdan gelen de var, sanayi esnafından da var. En sonunda birbirimizle kavga edeceğiz o olacak. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

“Sanayide insan yemiyorlar”

İş yeri sahibi Celil İnce’nin yanında çırak olarak çalışan Mehmet Mert Pala, “ 6-7 senedir sanayinin içindeyim. Ben oto boya yapıyorum. İşimi çok seviyorum. Ben de yavaş yavaş ustalaşıyorum. Sanayi kötü bir yer değil. Ben ustam Celil abiden çok memnunum. Sanayide insan yemiyorlar. Sıkıntı yaşamıyoruz. Sonuçta işini sevdikten sonra, ben çalışacağım dedikten sonra kimse sana kötü davranmaz. Bence ailelerin de çocuklarını sanayiye göndermeleri gerekiyor. Gördüğüm kadarıyla sanayide yetişen bizim gibi genç nesil yok. Ben burada olmaktan çok mutluyum ve işimi çok seviyorum” dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu