GündemDünyadan HaberlerÖzel Haberler

“HALK EĞİTİM KALBİMİZ”

Engelli bireylerin bakımı ile ilgili olarak hizmet veren Sadıkoğlu Bakım Merkezi’nin sahibi ve sorumlu yöneticisi Psikolog Mihriban Sadıkoğlu, engelli bakımında rehabilitasyon çalışmasının önemine vurgu yaparak, Halk Eğitim Merkezi’nin bu konuda düzenlediği kursların önemine dikkat çekti.

OLMAZSA OLMAZIMIZ

Merhaba gazetesi olarak röportaj yaptığımız Sadıkoğlu “kurumsal olarak ciddi bir sorumluluk aldığımızın farkındayız. Fiziki yapı, Personel yeterliliği tıbbi bakım ve diğer konular önemli ama tüm bunlara rağmen bu kurumun kalbi Halk Eğitim Merkezi’nin alanımız ile ilgili açtığı kursalar. Bu kurslar bizim kalbimiz” dedi.

İşte Sadıkoğlu’nun sorularımıza verdiği samimi yanıtlar.

 

Kamil Akyürek: Geçen yıl hizmete başladığınızı biliyoruz. Bu gün Bakım merkezi olarak tamamen aktif hale geldiniz mi?

Mihriban Sadıkoğlu: Şu an tamamen aktif durumdayız. 1. Yaşımızı doldurduk ve 70 engelli misafirimize hizmet veriyoruz. Tabi bu sayı sabit bir sayı olmuyor. Zira yeni kayıtlar olduğu gibi, yıl içinde kurumlar arası nakillerle çıkışlar da oluyor. Şu an ciddi bir yaşam akışı içinde günlük hayatımız devam ediyor. Halk Eğitim Merkezinin kurslarıyla, Toplum ruh sağlığı merkezi ile işbirliği içindeyiz. Kurumumuzda günlük yaşam akışımızı Halk Eğitim Merkezinden aldığımız kurslar ile belirliyoruz.

K.A: Bakıma muhtaç düzeyde ki bir engelli bireyin yakınları, bu hizmetten faydalanmak için Sadıkoğlu Bakım Merkezi’ne direkt başvuruda bulunabiliyor mu, bulunamıyorsa nasıl bir yol izlemeli?

M.S: Kurumumuz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Balıkesir Aile ve Sosyal Politkalar İl Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde hizmet veriyor. İl Müdürlüğü burada bakımını yapacağımız kişilerin dosyalarını bize ulaştırıyor. Dosya eksiksiz bir şekilde onaylandığında engelli misafirimizin kabulü gerçekleşiyor.

K.A: Peki bireysel başvuruda bulunmak mümkün mü? Bireysel Başvuru sonucu Engelli kabulü mümkün mü?

M.S: Başvuruda bulunulabilir ama engellinin yatışı için koşulda aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün onaylaması gerekiyor.

K.A: Peki bu resmi onay ile ilgili bir süre kısıtlaması var mı, onaylanma sürecinde gecikmeler yaşanıyor mu?

M.S: Eskiden prosedür zaman alıyordu. Ancak şu an internet ortamında çok çabuk ve kısa sürede onay çıkıyor ve engellinin kurumumuza nakli sağlanıyor.

K.A: Aslında toplum olarak, engelli yakınları ile birlikte yaşayan ailelerin ciddi güçlüklerle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Kurum olarak engelli bireylerin bakımını üstlenip, burada barındırmak sizce ne kadar zor bir iş?

M.S: Zor ve ciddi bir sorumluluk bu. Zira sizden ilgiyi talep edemiyorlar. Hizmet almak istedikleri konuyu talep ve ifade edemiyorlar. İhtiyaçlarını ve zaruretlerini ifade edemiyorlar. Toplumun dezavantajlı kesimine hizmet verdiğimizin farkındayız. Ailesinin bakmakta zorlandığı, bakmak istese bile çaresiz kaldığı, toplumun kabul görmediği, hiçbir zararı olmamasına karşın kendine yeterli olamadığı için dışlanan insanlara hizmet veriyoruz.  Dolayısı ile burada personelimize çok ciddi anlamda iş düşüyor. Bizde bu bağlamda personelimizi seçerken, insana verdiği değer, değer yargıları, iş ahlakı, merhameti yüreğinde taşıması, insan sevgisi gibi konulara dikkat ederek tercihimizi yaparak bu zor işin altından kalkıyoruz. Tüm bu özelliklere rağmen elbette alanında da bilgi sahibi olması gerekiyor.

K.A: Sıkça yapılan hatalardan birisi bu tip bakım merkezlerinin Klinik olarak algılanması. Klinik olmasa dahi burada da rehabilitasyon çalışmalarının olduğunu biliyoruz. Halk Eğitim ile birlikte yürüttüğünüz bu rehabilite çalışmalarının faydası oluyor mu?

M.S: Bu çalışmalar bizim olmazsa olmazımız. Evet, kurumumuz fiziki yapı olarak, personel olarak üst düzeyde olabilir. Ama bu kurumun ruh bulması, can bulması, Halk Eğitim Merkezi’nin açtığı kurslarla gerçekleşiyor. Bizim kalbimiz bu kurslar ile atıyor. Biz bu kurslarla can buluyoruz. Sadece tıbbi müdahale, tıbbi hizmet, bakım hizmeti, eğitim hizmeti yeterli değil. Bizim kalbimizin atması için rehabilitasyon olmazsa olmazımız.

K.A: Peki, insanların engelli yakınları ile ilgili olarak ‘bakıma muhtaç’ diyebilmesi için kriterler ne olmalı?

M.S: Bu tamamen kendi kendine yetebilme ile ilgili. Yani esas kriter, engelli bireyin kendi kendine yeterli olup olmaması ile ilgili. Nasıl gözümüz hastalığında, gözümüz görevini yerine getiremiyor ve görmemize engel oluyorsa, kişiler biyolojik ya da zihinsel engel teşkil edecek sorunlarla karşı karşıya kaldığında da yaşama dair rutin davranışları yerine getiremiyor.  

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu