Kazanalım Derken Tükeniyoruz

Kazanalım Derken Tükeniyoruz

Kur’an-ı Kerim, Hut suresi 61. ayet-i kerimde Hz. Salih Peygamberin (a.s.) kavmine seslenişini bize şöyle anlatır: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin ondan başka hiçbir ilahınız yok. O, sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizi oranın imarında görevli kıldı. Öyle ise ondan bağışlanma dileyin; sonra da ona tövbe edin.”

Aslına bakılırsa bu nebevî çağrı insanın var oluş gayesini dile getirmiştir. Mevla’mız tarafından insana yüklenen ilahi görevler sıralamıştır.

Bunlar:

1-Hilafetullah, (Kanun ve kuralları uygulama)

2-İbadetullah, (Allah Teâlâ’ya kulluk, ibadet)

3-İmaret’ularz. (Yeryüzünü imar, inşa, ıslah ve ihya)

Boşuna söylenmez; insanı ıslah etmeden dünya düzelmez diye. İnsanın dizginlenemeyen, bitmez ve tükenmez kazanç hırsı, dünyamızın tahrip olmasına, yaşanmaz hale gelmesine sebep olmaktadır. Hava, su ve denizlerin kirliliğinden tutun asit yağmurlarının yağmasına, ozon tabakasında oluşan deliklere, iklim değişikliğinden çevre kirliliğine, küresel ısınmadan doğal felaketlere tamamının altında insan var.

Bu felaket, sadece insanı etkilemiyor, diğer canlıları da etkiliyor. İninde olması gereken hayvanın yuvasına insan eli değince zavallı hayvan kendine yeni yaşam alanları arar oldu. İnsan, nefsinin girdapları arasında boğulup perişan bir şekilde Allah’a âsî olunca, kanun kural tanımaz hale gelince dünyayı ıslah etmek şöyle dursun tahrip ve tahriş eder oldu. Sadece kendi dünyasını değil varlığın dünyasının da yıkılmasına sebep oldu. Oysa dünya, içerisindeki canlı varlıklarla bir anlam ifade eder.

“Aslan yattığı yerden belli olur” atasözümüz, çevre temizliğine verilen önemi göstermektedir. Çevrenin temizliği konusunda Efendimizden (s.a.v.) birkaç hadis-i şerifi dikkatlerinize sunmak isterim. Efendimiz (s.a.v.); “Lânet edilen iki şeyden sakının!” buyurdular. Ashab-i Kiram Efendilerimiz;“Lanet edilen iki şey nedir?” diye sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de; “İnsanların yolu ve gölgelendikleri yeri helâ olarak kullanmaktır.” Buyurdular.

“Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana arz edilip gösterildi. İyi amelleri arasında, yoldan atılmış olan “eza”yı gördüm. Kötü amelleri arasında ise yere gömülmemiş tükürük de vardı.” Buyurdular.

Dahasını ifade edeyim ki Efendimiz, insanların çevreyi temiz tutmalarını sadaka vermeye denk tutmuş ve bu hakikati şöyle ifade buyurmuşlardır; “(İnsanlara) eziyet verici bir şeyi yoldan kaldırman sadakadır.”

Yüce Rabbimizin ayet ve delillerinden biri de hiç şüphesiz istifademize sunulan dünya ve içerisindeki nimetlerdir. Bunlar, Allah’ın isimlerinin ve sıfatlarının yansımalarıdır. Yüce Rabbimizin hikmetini ve sanatını gösterirler. Kâinatta var olan irili ufaklı her bir nimetin ayrı

“Her kim yerine yenisini dikmeden bir sidre ağacını kesecek olursa, Allah ona cehennemde bir ev yapar.”

“Bir Müslüman bir ağaç diker veya bir bitki ekerse, ondan kuş, insan veya hayvan yerse, bu onun için sadaka olur.”

Bütün bu ve buna benzer hadis-i şerifler, Hz. Peygamberimizin, yeşil alanları korumayı, ağaç dikimini yaygınlaştırmayı İslâmi ve insanî bir görev olarak göstermiş olduğunun bir delilidir.

Yüce Rabbimiz, Rahman suresinde;” Göğü O yükseltti, denge ve ölçüyü O koydu ki dengeden sapmayasınız; Ölçüyü düzgün tutasınız ve eksik tartmayasınız.” buyurarak mükemmel bir düzen ve uyumla yaratılan yeryüzünün korunup kollamasını insana emanet etmiş,  ondan ölçülü bir şekilde faydalanmasını istemişti.

Selam ve dua ile…