GündemSiyaset

Sistem Değişikliği

 

Memur Sen tarafından düzenlenen ‘Sistem Değişikliğini Konuşuyoruz’ konulu toplantıya katılan Maliye Bakan Yardımcısı Cengiz Yavilioğlu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Anayasa değişikliğini anlattı.

 

 

 

“Ne kazandırdı, ne kaybettirdi?”

 

Bir şeyi kabul etmek için maliyet fayda hesabına ihtiyaç olduğuna İşaret eden Yavilioğlu “Akıl bunu gerektirir faydası nedir? Maliyeti nedir? Karşılaştırırsınız eğer faydası maliyetinden fazla ise doğuracağı fırsatlar daha fazla ise kabul edersiniz. Maliyeti yüksek faydası düşük ise onla ilgili tercihinizi farklı yaparsınız evet demezsiniz. Hali hazırdaki sistemi yaşıyoruz, geçmişte de bir tarihi var bunun, önümüze çıkarttığı ekonomik, toplumsal, siyasal sonuçları var. Sonuçlarından hareketle sistem bize insan hakları, demokrasi, ekonomik olarak uluslararası güç olarak ne kazandırdı, ya da ne kaybettirdi? Olası potansiyelimiz üzerinden değerlendir yapmayı arzu ederim doğrusu. Bir takım gelişmeler hastalıkların belirtisidir. Siyasal olarak belirtilere baktığınızda 1960 ile 80 arasında hükümetlerin ömrü bize bir şey söyler. 71 ile 80 arasında 9 aya düşen ve hükümet eden bir siyasal geçmişimiz var. Bu süre içinde hükümetlerin ne yapabileceğini hangi stratejileri geliştirip hangi politikaları üretebileceğini veya bizim neden vazgeçmek zorunda kaldığımızı anlamanız açısından bu süreler oldukça önemlidir” dedi.

 

“Bütün ülkeler istikrar ararlar”

 

Bütün ülkelerin istikrar arayışlarının olduğunu belirten Yavilioğlu “Türkiye’de 1950 ile 2016 arasında 66 yılda kaç hükümet kaç başbakan gelmiş başka ülkelerde bu nasıl diye baktığınızda ekonomik olarak hak ve özgürlükler itibariyle demokrasinin gelişmesi itibariyle, kurumsal yapıya geçmiş sistematik devlet hükümet toplumsal hayat oluşturabilmiş olan ülkelere baktığınızda buralarda daha az hükümet, başkan değişikliklerini istikrarlı yapıların olduğunu görürsünüz. Ekonomik olarak istikrarsızlık geri kalmışlık üretir. Türkiye’de bu 66 yılda ne olmuş? 48 hükümet ve Başbakan değişmiş, ekonomik olarak geri kalmışlığımızı da, hak ve özgürlükler demokratik gelişim itibariyle geri kalmışlığımızı bununla ilintilendirmemiz lazım. Böyle 2 tane ülke var 46-58 arasında Fransa 12 yılda 20 hükümet değiştirmiş ve sorunların çözümü için yarı başkanlık sistemine geçen bir ülke. İtalya’da koalisyon ve sık değişen hükümetlerden başı derde girmiş bir ülke. Bütün ülkeler istikrar ararlar” dedi.

 

“Cumhurbaşkanımız en önde oldu”

 

‘Hükümetin ve meclisin zayıf olduğunda darbeye açık hale geldiğini belirten Yavilioğlu, “Siyasal alanda istikrar olmadığı taktirde bir problem ortaya çıkar. Darbeler dediğimiz vesayetçi kurumların müdahale ettiği o darbeler dediğimiz husus olaylar bu hastalıklı dediğimiz halin belirtileridir. Sistemde arıza olmasa darbeler olmaz. Darbeleri yapanlar nasıl bir siyasal yapı istiyorlar, hükümetin ve meclisin zayıf olduğu dönemler. Hükümet ve meclis zayıf olduğunda darbeye açık hale gelir. Güçlü hükümet ve meclisin olduğu dönemlerde bunu yapamadılar en yakını 15 Temmuz. Güçlü bir hükümet ve güçlü bir lider bunu destekleyen güçlü bir meclis olmamış olsaydı 15 Temmuz başarılı olamaz mıydı. Allah korusun olurdu. Lider taşın arkasına saklanırsa, arkasındakiler dağın arkasına saklanır. Liderimiz Cumhurbaşkanımız en önde oldu”

 

“Halkın iradesinin dışında başka bir irade olamaz”

 

Halkın iradesinin dışında başka bir irade tanımadıklarının altını çizen Yavilioğlu “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini önerenlerin bizlerin de yapmak istediğimiz şey budur. Güçlü hükümet ve meclisler olsun. Darbeleri hep askerlerin yaptığını aklımızda oluştururuz. Benim araştırmalarda anlamış olduğum şey şu; askerler eşitler arasında en fazla bir parçayı oluşturuyor, daha fazlası değil. Halkın tercihlerine engel olmak isteyen her türlü güç adının başında ister sivil ister başka bir şey olsun vesaitcidir. Halkın iradesinin dışında başka bir şey olamaz. Bu sistemin getirmek istediği en önemli şey budur. Yüzde 50 artı birin desteğini alamayan hiç bir parti, gurup, kesim artık söz sahibi iktidar olamayacak. İstikrarsızlık oluşturan hükümet olamama, kuramama sorunu da bu sistemle çözülmüş olacak. Biz tek partili hükümetlerle yönetilmiş olsaydık ülkenin refahı iki buçuk kat daha fazla olacaktı. İstikrarsızlık bizi potansiyelimizin altında bir yere koyuyor. Hani diyorlar ya Ak Parti yatırımları yaparken parayı nerden buldu? Fazla bir şey yapmaya gerek yok istikrar olsun, halkın tercih ettikleri başta olsun yeterli. Fark burada ortaya çıkıyor, istikrar olduğunda 12 kat daha fazla yatırım yapılıyor. Güçlü hükümet güçlü devlet olmak demek sorunlarını başkalarının çözümüne sunmayan devlet demektir. Kendi sorunumuzu kendimiz çözeceğiz.

 

‘Güçlü Hükümet Güçlü İstikrar’

 

” Önümüzdeki 16 Nisan geleceğimiz, çoluk çocuğumuz için bu ülkede 28 Şubatı derinden yaşayan birisi olarak söylüyorum istikrardan başka bizim bir şeye ihtiyacımız yok, bu sistem bunu sunuyor”.Oet Basri’de düzenlenen toplantıya AK Parti Balıkesir İl Başkanı Hasan Demiraslan, Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, Sivil Toplum Dayanışma Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Mehmet Şahin, KADEM Genel Başkan Yardımcısı Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu ve STK üyeleri katıldı.

 

 

 

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu