YAKINLIĞIMIZ DAİM OLSUN
Bir Kurban Bayramını daha geride bıraktık. Arife gününden itibaren getirdiğimiz teşrik tekbirleri, kıldığımız bayram namazı ve kestiğimiz /kestirdiğimiz kurbanlarla yüce Rabbimize biraz daha yaklaştık. Aslında O’ndan pek uzak değildik zaten. Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde bize şah damarımızdan daha yakın olduğunu bildiriyor. ( Kaf Suresi 50- 16 ) Bizler zaman zaman dünya meşgalelerine dalıp kendimizi O’ndan uzaklaştırıyoruz. Dalgınlıktan kurtulup asli konumumuza dönebilmek için bizlere “Kurban Bayramı” verildi. Kurban yakınlık demektir. Kişinin kendi varlığının asıl sahibini bilme, O’na teslim olma ve On’a olan yakınlığı idrak etme hakikatidir.
Divan şairlerimizden Fuzuli;
“Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem îyd içün,
Dem be dem sâat be sâat ben senin kurbanınam”
“ Halk senin için senede bir kurban keser,
Ben her an, her saat senin kurbanınım!” der.
Bizleri yüce Rabbimizden uzaklaştıran pek çok sebep vardır elbette. Kısaca özetlemek gerekirse;
Yüce Allah’ın İlahlık, Rabb’lık ve Ma’budluk konumlarını gereği gibi kavrayıp gönül ve beynimize yerleştirememe, hamd ve şükür görevimizi layıkıyla yapamama.
Farz ve vaciplerin ifasında gösterdiğimiz ihmalkarlık.
Haram ve günah kavramlarını hafife alma.
Tövbe şuurumuzu geliştirememme.
Yalan, iftira ve dedikodu’dan zak duramama.
Dünya ve dünyalıklara aşırı tamah etme.
Makam mevki ve rütbelerin esiri olma.
Nefsanî temayül, heva ve heveslere aşırı eğilim gösterme.
Ailelerin dinî temellerinin zayıflık ve gevşekliği.
Yalan yere şahitlik yapma, sözünde durmama, aklını kullanmama veya başkasına teslim etme.
Milli ve manevi değerlere sahip çıkmama… vb.
Günümüz müslümanlarının bir özelliği de; İslam inanç sisteminin omurgası olan tevhid inancından sapma göstererek özellikle gizli şirk bataklığına meyletmeleridir. Bu uçurumdan korunabilmemiz için Kurban Bayramından bir gün önce başlamak üzere “Teşrik Tekbirleri” vacip kılınmıştır. Tekbirlerde “Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Allah’tan başka ilâh yoktur. O Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Hamd Allah’a mahsustur.” diyerek yüce Allah’ı İlahlık konumunda olması gereken yere yüceltip, sadece O’na hamdetme idrakini kazanırız. İşte bu duygu ve düşünce ufku bizleri O’na yaklaştırır ve şirkin her türlüsünden- özellikle gizli şirk çeşitlerinden bizleri korur.
Gizli şirk çeşitlerine örnekler vermek gerekirse;
1- Kişinin dini delilleri heva ve heveslerine, menfaatlerine göre yorumlayarak kendine göre bir din anlayışı geliştirip uygulamaya çalışması,
2- İbadet,dua ve niyazlarına riya karıştırması,
3- Bağışlanması için yaratılmışları aracı kılması,
4- Bid’at ve hurafeleri dini emir ve nehiyler gibi yaşayıp yaşatması,
5- Allah’tan başkasına tevekkül etmesi,
6- Yüce Allh’ın rızası yerine başkalarının rızasını ön planda tutması.
Tevhit inancımızı zedeleyen, içimizi bir kurt gibi kemirerek kof bir müslümana dönüşmemizi sağlayan ve bizleri adım adım Rabbimizden uzaklaştıran her şeyden sakınmamız için tekbir ve tehlili dilimizden düşürmeyelim. Şu duayı sık sık tekrar edelim.
“Allahım! Şüphesiz ben bilerek herhangi bir şeyi şirk koşmak (eş ve ortak tanımak) tan sana sığınırım. Bilmeyerek işlemiş olduğum (şirk ve hatalarım) ın senden bağışlanmasını dilerim. Şüphesiz ki bütün gaybları (gizli şeyleri) ancak sen bilirsin” Amin.